Efes antik kenti

Efes harabeleri Kuşadası'na 18 km uzaklıkta olup dünyanın en iyi korunmuş antik kentlerinden biridir. MÖ 10'da Attika ve İonyalı Yunan kolonistleri tarafından yaptırılmıştır ve çok önemli bir UNESCO DÜNYA MİRASI alanıdır. Şehir, Antik Dünyanın Yedi Harikasından biri olan, yakındaki Artemis Tapınağı ile ünlüydü. Efes, Hristiyanlar için de önemli bir yer. Efes, Küçük Asya'nın yedi kilisesinden biriydi.

Antik Efes'in orijinal yerleşim yeri büyük olasılıkla Ege kıyısında, bugün arkeolojik kazılardan 8 km uzaklıkta bulunan bu denizin kıyısında kurulmuştur. Yüzyıllar boyunca Küçük Menderes ovasına getirilen molozlar, arkeolojik alanı çevreleyen alüvyal ovayı genişleterek, aslında Ege kıyılarını geride bırakmıştır.

Roma döneminde, Coressus ve Pion tepelerinin kuzey yamaçlarında ve alüvyonun o zamandan beri verimli bir ova oluşturduğu, ancak kıyı şeridinin daha da batıya doğru kaymasına neden olduğu Kayster (Küçük Menderes) Nehri'nin güneyinde yer alıyordu. Roma döneminde, Pion'un epey batısındaki bir limana giden bir deniz kanalının bakımı güçlükle yapılıyordu. Geç Bizans zamanlarında bu kanal kullanılmaz hale geldi ve 20. yüzyılın ortalarında kıyı üç mil daha batıdaydı.

Efes, Türkiye'nin hatta belki de dünyanın en büyük açık hava müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Efes'in Amazonlar ile olan bağları ve mitler tarih boyunca varlığını sürdürmüştür. 5. yüzyılda ünlü heykeltıraşlar tarafından yapılacak Artemis Tapınağı için bir Amazon heykeli yarışması açılmıştır. Ahhiyawa Krallığı egemenliğindeki Apasas kasabası, 14. ve MÖ 13. yüzyıllar Efes'tir. Dilbilimciler Efes kelimesinin Apasas'tan geldiğini kabul etmektedirler.